18 Nisan 2023 Salı

KARŞILAŞMA / ENCOUNTER
"GENIUS LOCI"



“Yola bir kez çıkmış kişi, dursa bile, artık, hep, yolda kalacaktır. Yönde yoldur,  yer de..."
                                                                          
 
            "Someone who has setoff once, will always stay on the road, even if they stop. The
               direction is the way so as the place..."                                                                                                                                                                                                      Oruç Aruoba                                





   
    


“Yola bir kez çıkmış kişi, dursa bile, artık, hep, yolda kalacaktır. Yönde yoldur, yer de…”

                                                 Oruç Aruoba

 

Kuzey Mezopotamya toprakları üzerinde bulunan ve çok katmanlı bir kültürel yapıya sahip olan Mardin kenti, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Din, dil, kültür ve mimarı anlamında zengin bir çeşitliliğe sahip olan bu kent, günümüzde de farklı sanat disiplinleri ve sanatçılar için daima ilham verici olmuştur.  İnsanoğlu, tarihi boyunca yaşamak ve barınmak için çeşitli mekânlara ihtiyaç duymuştur. Fakat bu alanlara barınmanın da ötesinde bir bakışla bir takım anlamlar da yüklemiştir. Mardin kenti de bu anlamda, yüzyıllar boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve bu medeniyetlerin oluşturduğu anlam katmanlarıyla beslenmiştir.

Genel anlamıyla “yerin ruhu” anlamına gelen Latince bir terim olan Genius Loci terimi Projenin ana konusu olan Göç kavramına ele alış şeklimi belirler niteliktedir. Aynı zamanda mimari ve tarihsel özellikleriyle hafızalarda derin izler bırakmış yerleri tanımlamak için kullanılan bu terim, benim Mardin kenti ile kurduğum psikocoğrafik bağları desteklemektedir. “Karşılaşma” adlı proje için ürettiğim bu çalışmalar; hareket halinde olma, yürüme, keşfetme, yer değiştirme ve kaybolma kavramlarından ilham alınarak ortaya çıkarılmıştır. Oruç Aruoba’nın da dediği gibi: “Öyleyse önemli olan, bir yerde bulunmak değil, bulunduğu yerin bilincinde olmaktır, aynı şekilde, yolda olmak değil, yürüdüğü yolun bilincinde olmak… Yerde, yönde, yol da bilinçtir.”                   

Göç en yalın tanımıyla bir kişinin kendi isteği ya da bir zorunlulukla yer değiştirmek zorunda kalmasıdır diyebiliriz. İnsanlık tarihi boyunca politik nedenlerle, felaketler ya da kişisel nedenler dolayısıyla insanoğlu bir yerden bir yere hareket etmek, bulunduğu yeri terk etmek varlığını başka bir yerde sürdürebilmek için göç etmiştir. İnsanlar bir yerden bir yere göç ettiklerinde eğer şanslılarsa altına girebildikleri bir çatı bulabilirler. Ancak bu çatı hiçbir zaman onların kendi evlerinin çatısı değildir. Bu çatı, o göç yolunun bütün hafızasını taşıyan ve çatlaklarla dolu bir haritadır. Bende geçtiğim yolların haritalarıyla benzer bulduğum bu çatı çatlaklarının sıva çizgilerini metaforik bir anlatım bağı kurarak eşleştirdim. Bu çatlakların arasında yolunu ve yemini bulmaya çalışan beyaz güvercinler de, uçabilecekleri kanatları olan ancak hep köklerine ve yuvalarına dönmek istediklerinden bu haritaların üzerinde hareket eden insanları temsil eder gibidir.

Psikocoğrafik algı ile Mardin’i deneyimlemek, mekânlara yüklediğim kişisel anlamlarla ’yer’ in psikolojik bağlamını da kendiliğinden üretmiş oldu. Böylelikle bir kente ve göç kavramına dair  bir deneyim, yürüme eyleminin kendisi ile iç içe geçmiş oldu. İnsanların geride bıraktıkları mekânlar, genius loci ve benim üzerimde bıraktığı etki aracılığıyla kurduğum kişisel bağlar da projenin temelini oluşturdu.

Gözde Yenipazarli, 2022, İzmir




HAT: 59 YEŞİLOVA  / LİNE: 59 YEŞİLOVA









“Saklı Şehir Yeşilova Höyüğü’ne Doğru”

İzmir kentinin Bornova semtinde yer alan ve Batı Anadolu arkeoloji ve kültür tarihi açısından önemli bir yere sahip olan Yeşilova Höyüğü’ nün yerleşim tarihi 8500 yıl öncesine dayanmaktadır. 2003 yılında tesadüfen bulunan höyük kalıntıları, 2005 yılında bölgede başlanan ve halen devam etmekte olan kazıların başlangıç noktası olmanın yanı sıra, geçmişin bilgeliğinin, günümüze ve geleceğe tuttuğu bir fener gibidir.

İzmir Poetik İnisiyatifi olarak gerçekleştirdiğimiz “Hat 59” Projesi,  İzmir’in en eski yerleşim yeri olan Yeşilova Höyüğünü psikocoğrafik bir duyarlıkla yeniden keşfederek, izleyiciyle buluşturmayı amaçlamaktadır. Bu yolculuk sadece bir otobüs hattı ve yürüyüş yolculuğu değil, “saklı bir şehre” yapılan bir zaman yolculuğunun dışavurumudur.

“Hat:59” Projesi kapsamında gerçekleştirdiğim fotoğraf projesinin odak noktası, kentleşme ve Yeşilova höyüğü ilişkisidir. İzmir kent merkezinde yer alan Yeşilova Höyüğü, günümüzde şimdinin “modern” olarak adlandırılan mimarisinin ortasında kalan bir sıkışmışlık içerisindedir. Proje, betonlaşmanın her geçen gün büyük bir hızla ilerlediği ve geçmişin izlerini küçük alanlara sıkıştırıp yutmakta olduğu gerçeğine vurgu yapmaktadır. Betonlaşma, aynı şekilde günümüz sosyokültürel ve de estetik yaşamını da küçük alanlara sıkıştırmaktadır. Dolayısıyla proje, bu bağlamdaki gelecek kaygıları anlamında da farkındalık yaratmayı amaçlamaktadır.

Gözde Yenipazarlı, İzmir, 2021

 

Line: 59

“Towards the Hidden City Yesilova Mound”

 

Yeşilova Mound, which is located in the Bornova district of Izmir and has an important place in Western Anatolian archeology and cultural history, dates back to 8500 years ago.  The remains of the mound, which were found by chance in 2003, are like a beacon that the wisdom of the past holds to the present and the future, as well as being the starting point of the excavations that started in the region in 2005 and are still continuing.

 The "Line 59" Project, which we carried out as the Izmir Poetic Initiative, aims to re-discover the oldest settlement of Izmir, Yeşilova mound , with a psychogeographic sensitivity and bring it to the audience.  This journey is not just a bus line and walking journey, but an expression of a time travel to a "hidden city".

 The focal point of the photography project I create within the scope of the “Line:59” Project is the relationship between urbanization and Yeşilova mound.  The mound, located in the city center of Izmir, is squeezed in the middle of today's so-called "modern" architecture.  The project emphasizes the fact that concretetion is progressing at a rapid pace with each passing day and that it is squeezing and swallowing the traces of the past into small spaces.  Concretetion also compresses today's socio-cultural and aesthetic life into small spaces.  Therefore, the project aims to raise awareness in terms of future resources in this context.

Gözde Yenipazarlı, İzmir, 2021


Gezintiler Zamanı

İnsanların yaşadıkları mekanla, dünyayı anlamlandırma arasında mutlak bir ilişki vardır.  Bu ilişki 2020 yılının Mart ayından beri içinde bulunduğumuz Pandemi sürecinde daha da görünür hale gelmiştir. Bu süreç bize, içinde bulunduğumuz ama görmediğimiz, büyük sandığımız fakat küçük dünyalarımızı farkına vardırdı. Ne kadar dar alanlar içerisinde hayatta kalmaya çalıştığını bizlere hatırlattı. Karantina süreçleri boyunca apartmanlarda yaşayan şehirliler, kendilerine apartman bahçelerinde oturma alanları yarattılar ya da var olan mekanları yeniden keşfettiler. Apartman aralarında çoğu zaman görmezden gelinen aslında bu “terkedilmiş” mekanlar bir anda “nefes alan”ları haline dönüştü. İzmir Poetik Sanat İnsiyatifinin ilk projesi olan “Gezintiler Zamanı” için üretilen bu fotoğraf serisi Karşıyaka’nın Bostanlı semtindeki apartman bahçelerinde bulunan oturma alanlarının bir tipolojisi ve psikocoğrafik bir yolculuğun keşiftir.


There is an absolute relationship between the place where people live and the meaning of the world. This relationship has become even more visible during the Pandemic process that we have been in since March 2020. This process made us aware of our small worlds, which we think we are in but do not see, and which we think are big. It reminded us of how narrow spaces he was trying to survive. Urban residents living in apartments during the quarantine period created sitting areas in their apartment gardens or rediscovered existing spaces. In fact, these “abandoned” spaces, which were often ignored between apartment buildings, suddenly turned into “breathing spaces”. Produced for the first project of the Izmir Poetic Art Initiative, "Time of Walks", this photo series is a typology of living spaces in the apartment gardens in the Bostanlı district of Karşıyaka and an exploration of a psychogeographic journey.

Gözde Yenipazarlı, 2021